Bu Blogda Ara

26 Ocak 2014 Pazar

"İkiden bir çıkınca yarım kalıyor.."

Yaşamak lazım.. Hayatı kendi isteklerinle sınırsızca sorgusuzca yaşamak lazım.. Dostların kafi olmalı.. Belkilerin olsa da keşkelerin hiç olmamalı.. Tek başınalığın mutluluğu yeterli olup, yalnızlıktan keyif almayı bilmek lazım.. Elalem ne der cümlesindeki elalemi ipine bile takmamak gerek hem de..

Başkasına gerek duymadan kendini sevmeyi bilmeli insan mesela.. Başkasını sevip başına iş almanın bi anlamı da yok.. Ayakları uzata uzata masaya, sağ tarafta mandalina kabuklarıyla dolu küllüğü devirmemek en büyük sorunun olmalı.. Yalnızlığın kıymetini anlamak için kaybedecek hiç kimsen kalmaması mecburiyet şu hayatta.. Zaten hayatın filanları falanları da malum.. “Az çok güneşi, yıldızları, ayın doğuşunu batışını” görse birkaç sefer kafi.. Neyse öyle işte..

Bunca kaybedilmişliğin arasında insan üç günlük malum süre dolmadan bir kere de aşık olmalı.. Bak aşk diyorum sen iyi bilirsin o tarz alengirli işleri.. Gözlerin sadece “o” nu görmeli.. Bahar geldiğinde çiçeklere ya da gündönümünde döküle yapraklara baktığında “o” gelmeli aklına.. Onsuz hep bir yanın eksik kalmalı.. Kurallar alt üst olmalı onunla.. “ Onunla birlikteyken tamam artık hayatım artık iki kişi demeli ve iki kişilik düşünmeli her şeyi..” Günün birinde tıpkı diğerleri gibi gitmeyecekmişçesine..

Sonrası mı nolacak? “O” da gidecek tıpkı diğerleri gibi.. Senin “ İkiden bir çıkınca ne kalır? Bir kalır değ mi? Öyle değil işte.. Yarım kalıyorsun o gidince..” Diyemediklerin boğazında tıkanınca anlarsın yalnızlığın kıymetini.. Olur da şansın yaver giderse mutluluk dedikleri şey varsa ondan olursun işte.. Gitmezse sonrası malum.. Olmadı içeriz yine..

Onunla beraber bir hayatın olmaması, tek mevzun olup hiç kimseye hiçbir yerde anlatamayacağın sırrın oldumuydu tamamdır.. İşte tam o anda anlarsın kalabalıklar içinde yalnız kalmayı.. En sıcak havalarda, sırf ellerini tutmuyo diye haziran ortasında ellerin üşür bir zaman sonra.. Ufuktaki martılara “o” nu görürler diye selam gönderirsin, vapurlar onu taşır belki diye el sallarsın uzaklara.. Dilinden şu sözler dökülür belki bir gün ben misali..



“Siz hiç “o” gibi baktınız mı hayata?
veya “onu” tebessüm ettiniz mi?
”o” koktu mu evinizin bahçesi?
avuç içlerinize “o” doldurdunuz mu mesela?
gözyaşlarınız “o” aktı mı?
rüzgar “o” yönünden esti mi size?
hiç sıcak bir çayın yanında “o” tükettiniz mi?
”o” kadar sevip, “o” kadar nefes alabildiniz mi?
her şeyi bırakalım da 
ne kadar “o” oldunuz ki bu hayatta?”
...


Not: 18 Days Left #Bitch..

Not 2: Yazıklar olsun!! Bunun da hesabı çıkar elbet amma bu tarafta amma öbür tarafta.. Çok yazık harbiden..

2 yorum:

  1. kardeş içimi yaktın kafamı karıştırdın be :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eyvallah kardeşim benim. Kalem kağıda düştükçe yazabildiğimiz kadar yazıyoruz işte. Yazılara da yazdırana da eyvallah. Dilersen daha bu konuları uzun uzun konuşuruz aha bu facebooktaki adım: Mehmet Tekelioğlu aha bu da diğer yazılarımın olduğun web sitem: mehmettekelioglu.org

      Dilersen ekle beni, oku yazıları karşılıklı efkar yapalım :)

      Sil