Bu Blogda Ara

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Tşkler..

Erasmusa bir aydan az kala ( Aslında tam olarak 26 gün var :)) gitmeden içimde kalıp bana tüh söyleseydim diyeceğim şeyleri söylemek maksatlı yazdığım bu yazıda biraz buruk bir hüzün , şimdiden başlayan özlem , düşündükçe midemde Atların dolaşmasına sebep olan bir heyecan silsilesi mevcut..(Amma uzun bi giriş oldu ha )

Dostlarım,arkadaşlarım,akrabalarım ...Gitmeden herkese teşekkür ediyorum orası öyle ama özel olarak da teşekkür etmek istediğim insanlar var..
Başta aileme bu süreçte kesinlikle arkamda durarak beni destekledikleri için sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum..
Yeri geldiğinde sabaha kadar muhabbet ettiğim yeri geldiğinde gecenin bi yarısı kalkıp çorba içmeye gittiğim ve daha nice çılgınlıklar yaptığım can dostum , kardeşim , popiciğim Semih Aydurmuş eyvallah..
Hepimiz ademoğluyuz yani insan evladıyız birbirimizi kırmış üzmüş olabiliriz..Samsunda üniversitedeki arkadaşlarım Ramazan Canfes Serhat Moroğlu Özgür Taner Taş ve aklıma şu an getiremediğim diğer dostlarım sürç-ü lisan ettiysem affedin ..
Erasmus boyunca yanımda olacak olan biraderlerim Batuhan Tunç ve Şakir Erkan sizlere teşekkürümü bir hediye yöntemiyle Bratislava da özel olarak vereceğim :)))
Bildiğiniz gibi Erasmus için ingilizce bir sınava giriliyor ve bunun için de Çok sevgili ( Samsunu özleme sebebim olan ) British Culture Dil Okulları ailesine toptan teşekkür ediyorum iyi ki varsınız :)))
Ruhumuz devenin üstünde az mı dertleştik o balkonda..Hele en son ki hala aklımda valla .. Murat Ersoy Abi eyvallah teşekkür ederim herşey için .. "Zlatan" Aklımda :))
Tek bi telefonuyla beni sakinleştiren adam , sadece gel dememle Adana'dan Samsun'a gelen adam Savaş Nas Sağolasın can kardeşim benim :))

Aklıma gelemeyen .. Aklıma geldiği halde adını söylemeyemediğim .. Geldiğinde de çıkmayan .. Diğer dostlarım arkadaşlarım vs. sizlerinde hepinize sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum .. Sağolun ..

Hadi Eyvallah.. 25.08.2013 Saat : 00:30 da Mehmet kaçar :))

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Eyvallah

Dostlar selamlar olsun alayınıza..

Süblimleşme derecesine geldiğimiz sıcaklarda bir blog yazısı ile daha karşınızdayım aslında baktığımız zaman bu yazı bir bakıma not olarak da algılanabilir..

Seneye avrupaya gideceğim için bir müdder yayınlamaya ara verdiğimi üzülerek belirtmek istiyorum..Eyvallah bugüne kadarki destekleriniz için ama size söz ( sadece gerçek takipçilerime sesleniyorum) en kısa sürede aktif olacam tekrar..Valla lan.. Yazmaya ara vermiyorum yanlış anlamayın sadece yayınlamaya ara veriyorum..

Şimdi aranızda ne var yazdıklarını yayınlasan ne olacak sanki diyenler de olacaktır..Benim bugüne kadar yayınladığım yazıların 3 katı kadar yayınlamadığım yazılarım var..Sizleri hem sıkmamak adına hem de o dönemki gündemime göre paylaştığım için onlar hep duruyolar..Zamanı uygun olursa paylaşırım onlarıda..Dikkat edin kendinize en az 10-15 gün yokum .. Eyvallah la..

Öperler..

14 Temmuz 2013 Pazar

Ah bu üniversite gençliği

                Üniversitedeki derslerin zorluğunu ailesine anlatamayan B.Ç.(21) 100 beklediği derstende yaz okuluna kalınca sinir krizine girdi..Ailesine "Anne hoca bana taktı.. Baba bu hoca hep böyle adamın dersine 250 kişi giriyo 15 kişi geçiyo , bizi bütünlemeye bırakıp para alacak ve kendi evlatları okumuyo sanki??" Gibi serzenişlere sığınarak olayın sorumluluğunu üstünden atmak istedi..
                Her sene standart en az üç dersi bırakıp okulu uzatma konusunda sınır tanımayan B.Ç. artık okulu bırakıp sanayide çalışmaya karar verdi..Hakkında hayırlısı olsun..

Hadi Eyvallah..Öperler..

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Amirim

GECE UZUN MEVZU DERİN

                Sıkça duyduğumuz bir tabirdir televizyon dünyasında reyting canavarı.. Sanki böyle kocaman dişleri olan koca suratlı at kafalı lanet bir yaratık gelir aklımıza onu duyunca.. Gel gelelim öyle bir şey olmadığı gibi sanal bir varlıktır bu reyting canavarı..
                Uğruna pek çok dizinin kurban gittiği bu pis tuvalet terliği en son olarak da benim için ve pek çoğumuz için hayati derecede değerli olan Behzat Ç. Amirim i aldı elimizden.. Behzat Ç. Amirim gidince harbiden ağladım lan.. Her ne kadar internet üzerinden tekrar izleme imkanı olsa da yeni bölüm olmayacağını bilmek adama koyuyor işte.. Reyting canavarına kurban gitmesi bir yana he deseler hayranları olarak toplanıp para biriktirilip isterlerse yeni bölümlerin çekilebileceği bir dizi Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi.. Hikayeyi anlatma kısmına hiç girmeyecem sadece amirimin özlediğim yanlarından bahsedecem sizlere.. Hikayeyi netten okuyabilirsiniz.. Unutulmaz anlar yaşatan amirimin en unutamadığım an diye bir şey yok aslında yani tek bir şey yok pek çok şey var unutamadığım..O  1. Sezon finali uğruna film çekilse gişe rekorları kırabilecek bir bölümdü..Hayalet'in türkü söylemesi şarkıcıyım diyenlere taş hatta taşı bırak kaya çıkartacak cinsdendi.. Kesik parmak cinayetleri bizden de öyle güzel seri cinayetler çıkabileceğinin kanıtıydı..Hele Harun'un "Seviyorum Merkez" anonsu akıllara zarar bir durumdu açıkçası..Savcı Esra'nın püsküğüütün olayım ye beni amirim tarzı bakışları..Akbaboşun ölüyü koklaya koklaya bulması Cevdet'in saflıkları Şule-Jale-Selma-Berna ( ne fark eder ki ) hareketleri ...... Ooooooooooof ooooooof ... Ercüment ve Memduh başganın psikopatlıkları .. Daha anlatamadığım ve unuttuğum nice karakter ve anıları var bende ama iyi-kötü ben hepsini özledim la şimdiden..Koduğumun reyting canavarı  onları da yuttu.. İnşallah başka bir projede yine izleriz onları ama onlar bizim için ayrıydı..
                Dedim ya en unutamadığım bir an yok diye hepsi çok özel benim için..Hele o 78 yok mu ..Hiç izlemeyen varsa Behzat Ç. Yi açın 2 saat ayırıp 78. Bölümü izleyin..Harbiden o gün yapılan ayrı bir şeydi.. Monolog olarak tek ev de geçen bölüm tartışmasız destansıydı..Bir bölüm Bir ev 5 adam Rakı ve menemen..O gün Erdal Beşikçioğlu Akbabanın evinde birşey yaptı , bunun adı koyulmaz yani.Oyunculuk hakaret , performans küfür kalır.Ötesindeydi yaa..O bölümden sonra dedim ki Türkiye'de daha fazla dizi çekmeye gerek yok.Zirvedeyken bırakılsın , televizyonları atalım. Erdal Beşikçioğlu'nun tek başına, karşısına yüzlerce dizideki binlerce 'oyuncuyu' alıp taşak geçtiği bölüm olarak anılacak.Yani öyle böyle birşey değildi o bölüm..
                Dostlar gelelim sözün özüne..Amirim i sevip sevmeme meselesine girmiyorum sevip sevmemek sizlere kalmış orası kimseyi bağlamaz..Ama yandaş bir medya yüzünden ve yavşak bir durum yüzünden Amirimin bitmiş olması harbiden ağlattı lan beni..Her bölümü tekrar tekrar tekrar izleyerek bi nebze olsun rahatlayabiliyorum..Ooooof amirim oooof..
                Aslında 3 seneyi şu cümle özetler Behzat Ç. Adına.. "Rakı.Neşet Ertaş.Amirim.Unutulmaz.Ve Bitti."


Hadi Eyvallah..Öperler..

9 Temmuz 2013 Salı

Hacı Gandalf

Ramazan boyu her gece Minas Tirith Merkez Camiden canlı yayınla Hacı Gandalf sizlerle olacak..

Herkese hayırlı ramazanlar..Hadi Eyvallah Öperler..


7 Temmuz 2013 Pazar

Gideninde Kalanında Gönlü Hoş Olsun..

Büyük Usta Sadri Alışık abimizin filmlerinin ve yaşamının hayranı olarak onun en sevdiğim ve oscarlık derecesindeki oyunculuğunun tavan yaptığı şu sahneyi sizlerle paylaşmak istiyorum bugün : http://www.youtube.com/watch?v=NQgjjVoWK3c

Fakir Halk Çocuğu Hikayesi

Harbiden çok fazla sevmekten oluyo bunlar.Ederinden fazla seviyoruz sonra Sadri Abimiz gibi acı çekiyoruz.Ama olsun ne demiş Sadri Abi "Gidenin de kalanın da gönlü hoş olsun.."

Yukardaki videoyu izlemek istemeyen olursa diye sözlerini de aşağıda yazıyorum dostlar..

Bir zamanlar biz de helal süt emmiş birini severdik abi.
deli divane olurdum onun için. daha gurbete düşmemiştim. o gemi senin bu gemi benim diyar diyar dolaşmamıştım o günlerde. altın bileziğim vardı, öylesine sanat ince tesviye. 350 lira haftalık alırdım abi. işte böyle tanıştık bir düğünde. sonra gezinti yaptık efendicağzıma, birkaç gezme mezme, ezme dizme baktım ölüyorum abi, sanki bir ton kömür düşüyor burama. allah'ın emri peygamber efendimizin kavli dedim kapandım ellerine. anandan, babandan istim dedim, aa baktım derhal renk değişti. ulan, hani beni severdin? dedim, hani bana ölürdün? dedim.

seviyorum dedi abi, ağladı. ee yüzükleri alalım dedim, birkaç gün sabır dedi. sonra yeminler etti söz verdi, bak bir sabah buluşacağız kasımpaşa'da bizim sokağın başında dedi ve beyoğlu'na çıkacağız dedi abi. yüzükleri alacağız işte o sabah, sonra da tepeden inme böyle babasına gidecez. neyse o sabah abi, ben dikildim bizim sokağın başına aynen fener misali böyle. baktım orda bir çocuk elinde bir mektup, osman abi sen misin abi? dedi, e he dedim. bunu bir abla verdi dedi mektubu uzattı iyi mi. ne yazsa beğenirsin abi? bana her şeyi anlatmak istermiş ama cesaret edemezmiş, ayrı dünyaların insanlarıymışız, beni severmiş ama gene de biz mesut olamazmışız...

dünya dar geldi şehirde, baktım gece gündüz karıştı her şey böyle bulandı, rakı rengi oldu şarap rengi oldu ölüyorum anam dedim zor attım kendimi gemilere. bir ara kendimi denize atim dedim, bir arap vardı o kurtardı sonra deliliğe vurdum abi işte sonra senlen tanıştım. sen, sen canım arkadaşım! şimdi öğrendin hikayemi abi.

hikayemiz hiç değişmez oğlum, sende de, bende de, onda da ,onda da ,onda da. bu zengin kızlarını seven fakir halk çocuklarının hikayesidir. hiç kimsede değişmez. iyice tiye alırlar, matrak geçerler, romantik uyuzlarını kaşırlar bi müddet, sonra baktılar iş ciddiye gidiyor. iki satır mektup cızz. boşla oltayı al voltayı. ne demiş james bond : paran varsa dünya sana aşık, züğürtlere yakışır tahta kaşık! yes orrayyt!


yaa, işte böyle. sen de benim gibi olma. bakma işte, şu, şu mübarek şehre ne zaman gelsem bir efkar basar. istanbul'un taşı toprağı hep o olur, karşıma çıkar.

Hadi Eyvallah Öperler..

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Nasıl Atarlamayayım Lan?

Merhaba Dostlar,
            Geçenlerde okuduğum bir yazıdan esinlenerek yazdığım bu yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum..Genel anlamda bu yazının bir iki kısmı ordan alınmış olup edisyonu bana aittir..
            Hep diyorum ya saçma ve pek çok şeyden yoksun bir nesil yetişiyor diye..Harbiden öyle la.. Eskiden öyle miydi be dediğim pek çok olay yaşıyoruz gündelik hayatımızda.. Misalen muşmula-erik-zerdali-kayısı vs. ağaçları..Bunları toplamanın hep beraber yemenin ve diğer güzel şeylerin tadını bilmeyen bir nesil yetişiyor..Öyle her yerde olmayan bu meyveler ve ağaçlar özeldi..Koskoca yıl bunların mevsiminin gelmesini beklerdik bütün mahalle çocukları olarak..Kimin bahçesinde olursa olsun gidip toplamak serbestti..Tamam bir iki tane uyuz teyze-amca falan vardı toplatmayan ama onlarında canı sağolsun..Demek istediğim şu o meyvenin ağacın sahibi bizdik yani çocuklardı..Harbiden güzel çocukluk yaşadık lan biz ama bunlar öyle mi..Muşmulayı, zerdaliyi bildik..Arkadaşlarla sözleşmeyi bildik..Komşu sevgisini gördük.. Harbiden güzeldi bizim çocukluğumuz lan..Hiç unutmam köyde( Yeni nesil köy deyince bi utanıyor iğreniyor ne varsa sanki .. ) bizim çete diye tabir ettiğimiz 4 kişilik grubumuz vardı..2 hala oğlu bir dayı oğlu bir de ben gider kayısı toplardık, sapanla kuş avlardık, kahvede oralet içerdik, sonra dereye gidip kağıt oynardık, ondan sonra derenin yukarısında bir iki ağaç vardı kayısısı yumuşak ve cıvık olan , onları toplayıp kayısı savaşı yapardık..
            Yani harbiden güzeldi lan ne bileyim iyiydi işte yeminle bak..Bir insanın hazinesi harbiden çocukluğudur..Ne demiş Alpay Erdem abi bir insanın en büyük hazinesi tattığı yemişler, dev elmalar , ışıltılı sularında balıklar tuttuğu derelerdir.O yüzden yeni nesilin bu halini görünce atarlanıyorum Nasıl atarlanmayayım ulan?

Hadi Eyvallah .. Öperler..

Kuantum Şarkıları-1

            Kuantum fiziğini çöz desen çözebilecek adamlara bizim bazı şarkı sözlerini çöz desen çözemezler ha .. Cidden bak yapamazlar.. Abi akıl mantık karı olmayan o kadar değişik şarkılar var ki insan duyunca şaşırma duygusunu unutuyo.. Örneklere aşağıdan ulaşabilirsiniz efenim:
Honki ponki torino .. ???
Manda yuva yapmış söğüt dalına yavrusunu da sinek kapmış gördün mü amanını yandım tridine bandım..  ---Acaba çocukken noldu dedirten cinsten ..
Şappır şuppur ye beni çatır çutur ye beni.. Yemek mi la bu tövbe tövbe..
Çok tatlısın şekersin , şekerci mi baban senin kaşın kara gözün kara , kömürcü mü baban senin--  Sanırsın vergi memuru ..
Amanın da amanın kim gelmiş eski sevgilim gelmiş sütü sıcak içmiş belli gezmiş görmüş öğrenmiş --- Yapmayın kızlar yapmayın..
Bayır karşı yatır beni tırmala beni kaşı beni --- Tövbe tövbeee..
Treb gelir hoş gelir ley ley lümlümü ley o dağları boş gelir lümülümü güzel gelir bize.. --- Gelmesin lan nolur gelmesin..
Yaptığına şantaj denir böyle aşka montaj denir şantaj montaj şantaj montaj --- Ah be ablacım ahh..
Bırak bu işleri fırçala dişleri devlet su işleri -- FATAL ERROR 404 HTTP NOT FOUND..

Devamını da yakında hazırlayacağım .. Hadi eyvallah öperler..

5 Temmuz 2013 Cuma

Balbazar

          En delikanlı pokemon balbazardı.. Ash bu pokemonu ikinci plana attı.. Pikachu zaten kankası, çarizard sıkörtıl derken en başından beri yol arkadaşı olan balbazarı ikinci plana attı.. Hiç doğru düzgün bi karşılaşmaya sokmadı.. Yapımcılar bu yüzden balbazara ait özel bi bölüm bile yapmadı.. Bunların hepsi Ash'in suçudur.. Bu yüzden kenarda köşede kalan balbazar yine isyan etmedi.. Adam gibi adam duruşunu korudu.. Çıktı her zaman işini yaptı.. Tam bir görev adamıydı.. Ama bunları içine atması kendisinin evrilmesine engel oldu ve hep balbazar olarak kaldı.. Kendi kendisini bitirdi bu pokemon..

Hadi Eyvallah..Öperler..