Bu Blogda Ara

30 Nisan 2013 Salı

Milli Sıvı


Son günlerde ülke gündemimizi meşgul eden bir olay var pek çoğunuzu bildiği gibi..Milli içecek..Yeri geldiğinde takım-yerel giysiler-kültür vb. şeyleri "milli" sınıfına koyan halkımız ülke gündeminin sakız gibi sünebilen bir gündem olduğunu unutup içeceği bile milli yaptık..Hayırlı uğurlu olsun..
                Şimdi gelelim eldeki verilere..Elimizde bol köpüklü ayran, taze demlenmiş sıcacık çay, sohbette yar-ı vefa olan rakı var..Kıyaslama aşamasına geldiğimizde ise halkımıza göre ayran ağır basıyo gibi..Zaten onun köpüğü ağırlığını koymasına yeter..Ama yapılırken ayranda çayda suya ihtiyaç duyuyor..O açıdan rakı özgün olması açısından bir adım öne çıkıyor..Malum rakı için su mecburi değil..Keyif meselesi onunki..Çay ise binlerce yıldır var olmanın verdiği geçmişle tarihine güveniyor bu yarışta..Olumsuz yaları yok mu var elbette..Rakı adamı madam yapar isterse..Çay dediğimiz soğuduğunda tadı-tuzu-şekeri  hiçbir haltı kalmıyo..Ayran da çalkalanmadan içilmez fazla çalkalarsan yağı çıkar ayarına göre muamele etmek lazım ona da..
                Gelelim sözün özüne dostlar..Ayran-çay-rakı ne olursa olsun adını siz koyun , isterseniz At deyin adına önemli olan boğaz dediğimiz yerden geçtikten sonra dilde bıraktığı damak tadıdır..Yanına iki hoş muhabbet oldu mu çayda rakıda ayranda candır iyidir hoştur..Amma velakin en temizi Fışna Suyudur..Afiyetle içiniz efenim..
Hadi Eyvallah .. Öperler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder