Bu Blogda Ara

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Nasıl Atarlamayayım Lan?

Merhaba Dostlar,
            Geçenlerde okuduğum bir yazıdan esinlenerek yazdığım bu yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum..Genel anlamda bu yazının bir iki kısmı ordan alınmış olup edisyonu bana aittir..
            Hep diyorum ya saçma ve pek çok şeyden yoksun bir nesil yetişiyor diye..Harbiden öyle la.. Eskiden öyle miydi be dediğim pek çok olay yaşıyoruz gündelik hayatımızda.. Misalen muşmula-erik-zerdali-kayısı vs. ağaçları..Bunları toplamanın hep beraber yemenin ve diğer güzel şeylerin tadını bilmeyen bir nesil yetişiyor..Öyle her yerde olmayan bu meyveler ve ağaçlar özeldi..Koskoca yıl bunların mevsiminin gelmesini beklerdik bütün mahalle çocukları olarak..Kimin bahçesinde olursa olsun gidip toplamak serbestti..Tamam bir iki tane uyuz teyze-amca falan vardı toplatmayan ama onlarında canı sağolsun..Demek istediğim şu o meyvenin ağacın sahibi bizdik yani çocuklardı..Harbiden güzel çocukluk yaşadık lan biz ama bunlar öyle mi..Muşmulayı, zerdaliyi bildik..Arkadaşlarla sözleşmeyi bildik..Komşu sevgisini gördük.. Harbiden güzeldi bizim çocukluğumuz lan..Hiç unutmam köyde( Yeni nesil köy deyince bi utanıyor iğreniyor ne varsa sanki .. ) bizim çete diye tabir ettiğimiz 4 kişilik grubumuz vardı..2 hala oğlu bir dayı oğlu bir de ben gider kayısı toplardık, sapanla kuş avlardık, kahvede oralet içerdik, sonra dereye gidip kağıt oynardık, ondan sonra derenin yukarısında bir iki ağaç vardı kayısısı yumuşak ve cıvık olan , onları toplayıp kayısı savaşı yapardık..
            Yani harbiden güzeldi lan ne bileyim iyiydi işte yeminle bak..Bir insanın hazinesi harbiden çocukluğudur..Ne demiş Alpay Erdem abi bir insanın en büyük hazinesi tattığı yemişler, dev elmalar , ışıltılı sularında balıklar tuttuğu derelerdir.O yüzden yeni nesilin bu halini görünce atarlanıyorum Nasıl atarlanmayayım ulan?

Hadi Eyvallah .. Öperler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder